26 Temmuz 2013 Cuma

Büyük Buluşma ve Eminönü Çıkartması :D

Hiç vakit kaybetmeden sizlere büyük buluşmanın ayrıntılarını vermeye başlıyorum :)
 Gül ve benim bir projemiz var, çok yakında sizlere Gül tarafından duyurusu yapılacak olan :) o proje için ilk çalışma olan malzeme seçme işinde aklımıza Eminönü fikri geldi. Tesadüf olarak benim de İstanbul'a gelecek olmamla tamam dedik buluşalım artık :)
Pazartesi için sözleştik ve benim her zamanki gibi buluşmalarıma geç kalmamla küçük de bir rötarla Eminönünde buluştuk. 
O kadar uzun zamandır mesajlaşıp telefonda konuşuyorduk ki hiç yabancılık çekmedik. Ben sadece ilk yüzyüze görüşme nedeniyle Gülün mimiklerini ve duygularını çözmek için baya bir çaba harcadım :D 
Böyle bir huyum var illaki karşımdaki yüz hareketleriyle ne anlatmak istiyor bilmek isterim :D 
Ama çok da zolanmadım. 
Eminönü esnafı çok ukalaydı. Onlar kadar tok satıcı görmedim. Hemen hemen her dükkandan ben, yaaaa ne kadar ukalalar böyle diye söylenerek çıkınca, Gül "kızım şöyle söyleyip durma valla dayak yicez" dedi sonunda :D 
Hahahaaaa bu aralar zaten sinirliyim, çatcak yer arıyorum bir kıvılcım yeter bana :D
Çok da fazla agresiflik yapmadım ama gerçekten :)
İlk olarak kınam için İzmir'de fiyatları pahalı gelen bir kaç şey aldık.
Bu teflerin daha büyük boyları da bana bu şekilde daha sevimli geldi. Ayrıca farklı renkte olanları da. 10 tane aldım. İstanbul'da tanesi 2,5 liraydı İzmir'de 4 lira demişlerdi o da toplu alırsak. 
Bu el mumları da iki çeşit olarak değişiyordu. Bir modeli vardı onu hiç beğenmedik. Bunlar 12 tanesi 10 lira olarak değişiyordu. Pazarlık yapamadık malesef :(  çünkü çok ukala bir esnafı var oranın :D 
Bunları bile alırken o sokağı üç kere falan inip çıktık :D 

 Fazla fotoğraf çekemedik. Nedenini ramazan olmasına bağlıyorum :D 

Bu ciciler de gene yanı yerde çok uygun fiyata satılıyordu. Cupcake kaç tane olduğunu hatırlayamıyorum ama bayaaaa bir büyüklükteydi 10 lira gibi çok uygun bir fiyatı vardı. 
Bu isimliklerde 7,5 liraydı.
Ben İzmir'e gelecek olduğum ve yanımda getirdiğim çantam ufak olduğu için almadım. Evlendikten sonra alacağım ama Gül birer tane aldı :)
Daha sonra Gül'le ola şu meşhur projemiz için araştırmalara başladık .Aynı dükkana 4,5 defa girip çıktığımız oldu Gül ben giremem dese de ben onu itekledim :D
Uzuuuun fiyat araştırmaları sonucu şu malzemelerde karar kıldık ;
Ortaya çok güzel bir şey çıkacak beklemede kalın derim :)
 Yapımda ufak değişikliklere gittik. Fiyat açısından buna mecburduk. Bulduğumuz yöntemle oldukça büyük bir kar yaptık ama :D
Daha sonra nglish Home Eminönü şubesini ziyaret etmeden olmazdı. Oldukça ucuzdu outlet katı. 
Ben hangi akla hizmet öyle bir şey yaptım bilmiyorum ama şu runnerdan bir tane almışım :D
Eve gelince farkettim :D
Daha önce bir çok masa örtüsü aldığım için artık masa örtüsü almadım. Diğer şeylerin çoğuda ya vardı ya da tam bakamadım bilmiyorum.
İşte Gül'ün aldıkları;

Üstteki pembiş masa örtüsünden bende daha önce almıştım :) takım yaptık. 
İşte bu da bizden bir kare. Bu arada tesadüfler zincirimizden biri daha şuydu Gül'ün üstündeki tuniğin aynısının gömlek hali var bende de. Zevklerimiz de aynıydı :) 
Müstakbel Eşi çok şanslı olacak kızımızın söyleyeyim ;)
Bunlara da almadığıma pişman olduğum kına taçları. Fiyatları oldukça uygundu. Bir daha ki İstanbul turumda alacağım. 
Veee böyle koşturmacalı bir günü ardından birbirimize veda edip bir daha görüşmek dileğiyle ayrıldık birbirimizden.
Ben kararsız ve agresif halimle Gül'ü çıldırttım :D o bana katlandı ama :)
Allah bozmasın inşallah. Çok umutluyum bizden. 
Ve işte büyük bir ipucu daha bırakarak, bu uzun gezi yazısını sonlandırıyorum. 
Beklemede kalın postlar çok geçmeden devam edecek :)

23 Temmuz 2013 Salı

Şok Gelişmeler

Biliyorum çoook uzun zamandır bu yazıyı bekliyorsunuz :)
 Hatta bu kız delirdi nerelerde hiç mi çeyiz almıyor birşey yapmıyor diye de düşünüyorsunuz haklısınız ama yorgunum dostlarım yorgunum :)

İlk olarak neler yaptığımla başlayayım. Geçen hafta aylardır, ha şimdi ha daha sonra diye erteleyip durduğumuz babamın taşınma sürecini gerçekleştirdik. 
Temizlikçi ile yaşanan sıkıntıdan sonra ahyyyy yeter be ben temizleyeceğim diyerek girdim işe. Tabi tek değildim yanımda yine kuzenlerim :)

ps: üstüne basarak söyleyeyim bu ev babamın evi. Benim değil. Çünkü bazen postlar okunmadan yorumlar yapılabiliyor :)


İlk olarak böyle bir mutfak vardı. Hangi akla hizmet böyle bir mutfağı yapmayı uygun görmüşler bilemiyorum ama biz hemen değiştirdik.


Daha sonra tüm kapaklar bu hale geldi. 


Tam toplanmış halini çekemedim ortalık hala fenaydı. Ama köşede gördüğünüz berjer camın önüne geldi. Perdeler yerlerine asıldı. masanın üzerindeki o dağınıklık toparlandı :)


Bu hol 3 ciflemenin sonunda bu hale geldi. kaç kez süpürüp sildiğimizi hatırlamıyorum bile. 



Bu kareyi çektiğimde sanırım saat gece 01:30 civarlarındaydı. Gece gündüz demedik. 


Böyle güzel bir manzaraya baktığımız için deydi diyerek kendimi teselli ettim ama dört gün canımız çıktı. Yavrukuşlarım olmasaydı asla bitiremezdim. 
Burdan kapı silen kız kardeşime de selamlar olsun :P


O arada uzaklardan gelen böyle güzelliklerle mutlu oldum. Gözlerimi bunlarla açtım:)


Ve onca yorgunluğun üstüne kendimi İstanbul'a attım. Orda tatil mi yaptım?? Tabi ki hayır. Resmen üç gün canımız çıktı. 
Mobilyalarımız sorunsuz tam vaktinde geldi çok şükür. Bol bol fotoğraf çektim aslında ama onlar bir sonraki postlarda. 


 Arabaya he bindiğim de yüzümü inceleyen ben bu kez böyle bir şey yapmayınca, yarimin senin burnunda siyah bir şey mi var diye sormasıyla, hışımla açtığım aynalıktan, (bu arada onun gerçek ismi hakkında hiç bir fikrim yok :D ) bu güzelliklerin düşmesiyle ufak br çığlık atsam da içim mutlulukla doldu :)
Veeeeeee gelelim en ennn ennn önemli duyuruma :)
Büyük buluşma gerçekleşti. İki pampiş :D :D sonunda buluştuk :D
Kim mi tabikiii Sevgili Müstakbel Eşim yani Gül'le buluştuk. 

Bu ramazanda Eminönünün altını üstüne getirdik. 
O konunun detayları da bir dahaki postta :) Özel bir postu hakeden bir buluşmaydı. Eminönündeki esnaflarla resmen kanka olduk. Aynı dükkana 4 kere gittiğimiz bile oldu :D
Detaylar çok yakında. 

Çok yakında listesi yapacak olursak;
Gelinlik 
Düğün hazırlıkları 
Çeyiz
Ev kurmaca 
Ve aklınıza gelebilecek her konuyla ilgili postlar çook yakında sizlerle, takipte kalın :)
Şimdilik hepinizi öpüyorum canlar :)





5 Temmuz 2013 Cuma

Can Sıkıntısında Neler Yapılır ???

Sizlerde farkındasınızdır, buralar iyice boşaldı, kışın aldığımız tadı alamıyoruz sanki. Sıcak havanın rehavetine veriyorum, şayet herkes de durum aynı. 
Bu aralar kendimi kitap okumaya verdim. Bu aralar dediğim aslında 4,5 aydır üniversite de okuyamadığım kadar çok kitap okuyorum. Nisan ayında İzmir de olan kitap fuarından oldukça fazla kitap depoladım kendime. Fırsatını buldukça da hemen yuttum :) 
Şimdi sizlere üç kitaptan bahsetmek istiyorum. Aslında üçünün de konusu birbirinden o kadar farklı ki.
Üçü de insanı farklı diyarlara götürüyor. 
Biri bir klasik, bizim klasiklerimizden. Kemal Tahir'in Esir Şehrin insanları isimli kitabı. Kitap İthaki Yayınları aracılığıyla bizimle buluşmuş. Serileri, hele ki yazım yılları çok öncelere dayanan Türk yazarların serilerini basan, kitap evlerine karşı hep bir sempatim olur. Bu gün adım başı her kitapçı da bin bir çeşit yayın evinden çıkmış, her fiyata satılabilen dünya klasiklerine rastlayıp, Türk klasiklerine bu sıklıkta rastlayamamak üzmüştür beni. Yayın evi bu açığı kapatıyor :)
Kitapla ilgili yorumlarıma gelecek olursak mutlaka okuyun. Bu günlere nasıl geldik, duygularımız düşüncelerimiz, savaşımız kavgamız neydi? Farklılıkları kabul etmek, farklılıklardan birlik olmak nasıl bir şeydir bir kez daha görmek için okuyun. Her şeyin kafada bittiğini görmek için okuyun. Kitap(lar) hakkında sayfalar yazabilirim ama tek kelimeyle "mutlaka okuyun!" diyerek yetinmek istiyorum. 

İkinci kitap da "Sokak Kedisi Bob". Yabancı Yayınları tarafından Türkçeye çevrilen uzun zaman en çok satanlar listesinden inmeyen bu kitap, kedilere karşı olan antipatim nedeniyle hep geri planda buldu kendini ama sonuç "yaaa, aslında kedi o kadar da kötü bir şey değil" olarak bir değişim yaşadı :) 
Kız kardeşim abla ne olluuur eve kedi alalım diye koşup durdu peşimden kitabı okuyunca. 
Sokakta gördüğüm kedilere artık daha bir ayyyy canım yerim seni diyerek yaklaşıyorum sayesinde. Bir kedi ve yalnız yaşayan bir adamın birlikte hayata tutunma hikayeleri, dili sıcacık, tam da bu zamanlarda okunacak bir kitap. 

Son kitap da "Tatlı Bela" :)
Bu kitap da Yabancı Yayınları tarafından çıkartılmış.Yine çok satanlar listesinden inmemiş bir kitap. 
Şimdi ahyyyyp daha edebi şeyler okuyalım, bu da ne böyle falan filon şeklinde yorumlar yaparsınız belki ama ben seviyorum böyle romantik komedi filmi tadında kitapları. Biliyorum ki dile getirmeseniz de bir çoğunuz da seviyorsunuz böyle kitapları. Kitabı okurken beynimde aynı anda canlandırdım sahneleri ve mutlaka filmi çıkmalı dediğim bir kitap oldu :) çok güzel, akıcı bir dili var. Sizi sıkmıyor ama aynı zamanda devamını okumak için de can atıyorsunuz.Kesinlikle ama kesinlikle, yaz aylarında hele ki tatile çıkıp kafasını her şeyden arındırmak isteyenlerin okuyabileceği bir kitap. 
Kapağını ben çok sevdim:)
Kitapla ilgili son hatırlatmam da yaş sınırının bira yüksek olması gerektiği aklınızda bulunsun:)
Kitapların üçü de birbirinden farklı demiştim size :) 
Üçünü de sevdim ben. Tavsiye ediyorum alıp okunası kitaplar. Her birini aileniz en az bir bireyinin seveceğini düşünüyorum. 
Şimdilik kendinize çok iyi bakın öpüyorum hepinizi :)