30 Kasım 2012 Cuma

Korkmaz Çeyiz Seti

Biliyorsunuz uzun zamandır çeyiz seti diye tabir ettiğimiz çelik tencere, çatal,bıçak, kaşık ve porselen üçlüsünden oluşan grubun arayışındaydım. Aslında set halinde ya da tek tek fark etmez diye karar vermiş içime sinen bir şey olsun yeter diyordum.
İlk olarak aklımda olan güvendiğim bütün markaları tek tek inceledim. Ben biraz şekilci biriyim ilk önce dış görünüşüne vuruluyorum karşıma hep aynı modellerin çıkmasıyla, 

markalar arası karşılaştırmaya geldi sıra. Dediğim gibi bir çok markaya baktım tek tek inceledim. Kimilerinde hiç güzel bir model yoktu, kimileri çok pahalıydı ve diğer markalarla kalite olarak pek de ayrılmıyordu. 
İlk karar verdiğim marka Hisar oldu.
Bilirsiniz Hisar özellikle otelcilik sektöründe sıkça tercih edilen bir marka. Kalitesinden pek şüphe etmedim. Model olarak da şu gördüğünüz modeli beğendim;

Çatal,kaşık setleri oldukça fazlaydı hisarın, seçenek olarak fazla olması tercih yapmaya da bir hayli yardımcı oluyor, en beğendiklerim arasında ise şu modeller var;





Ben hisarın porselen takımlarını beğenmedim bu yüzden bir seçim yapamamıştım mağazasında. 
Eğer porseleni de oradan alırsan kare yemek takımı seçimimde 3,600 Yuvarlak yemek takımı seçimimde ise 3,200 gibi bir fyat verildi. Daha detaylı incelemek isteyenler için tıık tıık..
http://www.hisar.com.tr/kurumsal/
Porselen için gittiğim yer ise Bernardo oldu. Bernardonun da çeyiz setleri bulunmakta. Ancak belirli porselen, çelik ve çatal, bıçak grubunda. Onların dışına çıkıldığında fiyat beğendiğiniz modele göre değişmekteydi.
Açıkçası ben Bernardo da porselenleri haricinde pek bir şey beğenmedim. Çeyiz takımı dışında beğenmiş olduğum çelikler de düdüklü ve tava bulunmamaktaydı ve ilk resimde gösterdiğim modeldeydi. 
Çatal, bıçaklarını diğer markalarla karşılaştırdığımda oldukça hafif buldun. Birde yaptığım araştırmalarla Bernardonun bir çok işini kendi değil başka yerlere yaptırdığını duyunca biraz geri adım attım. 
Bernardo da 1.750 gibi bir fiyat vererek çeyiz setine sahip olabilirsiniz, benim gibi bir çok parçayı çıkartıp kendiniz eklerseniz 2,500'ü bulabilir fiyat.
Detaylı incelemek isteyenler için tıkk tıık..
http://shop.bernardo.com.tr/
Bu arada sakın Bernardoyu kötülediğimi falan düşünmeyin ben kendime ve bütçeme uygun yorumlar yapıyorum sadece :) yoksa bir çok şey aldım Bernardo dan. 
Günlük yemek takımlarım mesela ;)
Hisar ve Bernardo arasındaki tercihim Hisar ağır basarak sonuçlanmıştı. İstanbul'dan döndükten sonra Hisara gidip beğendiklerimi alacaktım taki Korkmazı görünceye kadar :)
Şeflerin düellosunu izlerken özellikle oradaki çelikler çok dikkatimi çekti. Daha sonra Bir hafta sonu yarimle beyaz eşya bakalım diye çıktığımızda Bosch 'da bir ankastrenin üzerinde gördüğüm Korkmaz çaydanlıkla sempatim iyice pekişti. İzmir'e geldiğimde Hisardan önce Korkmaza gittim ve aklım iyice karıştı. 
Bir gece düşündükten sonra Korkmaz'da karar kıldım ve gidip aldık:)
Şimdi nasıl oldu diye düşüneceksiniz biliyorum ben sizi ama özellikle bu üçlüyü alırken nasıl karar verilmeli diye daha sonraki postum da açıklamak istiyorum. Şayet bu post oldukça uzun oldu.
Korkmaz 40 yıllık bir markaymış. Açıkçası Hisarla eşdeğer buldum almamda etki eden ilk şey modellerini hisardan daha çok beğenmiş olmam ikinci şey ise fiyatıydı. 
Daha detaylı incelemek isteyenler için tıık tıık..
http://www.korkmaz.com.tr/
Biz aldığımız yerden setin içine baya bir şey daha eklettiğimiz için setin fiyatı tam olarak ne kadardı hatırlamıyorum ama sanırım 2.200 civarındaydı. 
Cicilerim daha gelmedi bu yüzden hepsinin değil sadece bir kısmının fotolarını paylaşabiliyorum sizinle;






Şimdilik benden bu kadar Kendinize çok iyi bakın Allah'a emanet olun :)



28 Kasım 2012 Çarşamba

Ben Geldiiiiim :)

Uzuuun bir aradan sonra yine katıldım aranıza. Biliyorsunuz İstanbul'daydım. Sınavlarım vardı. Hepsini verdim geldim. İstanbul'daki evimi kapattığım için ordaa burdaa kalıyorum gittiği zaman :) Bu yüzden internet problemi yaşadım bol bol. E haliyle bloğa pek uğrayamadım. 
Şimdi İzmir'deyim. 
Bol bol gezdim, bol bol gördüm, az az da ders çalıştım İstanbul'da. 
İçimde hep bir buruk sevinç. Yarim askere gidecek her geçen gün zamanımızı kısaltırken, tam mutlu oluyorum sonra anında üzülüyorum. Herkes dalga geçiyor benimle 5 ay ne olacak diye ama demesi kolay bekleyecek, özleyecek olan benim :(
Bu kısa bir ben yaşıyorum postuydu. Daha sonra ben neler yaptım postuyla karşınızda olacağım.
Hepinize bol öpücükler :)
PS: Sonbaharın son günlerindeyiz biliyorum. Bir kez bile yazamadım son bahar postu. Severim ben son baharı ama bu kez hüznünü hisettim sanki. Sizlere küçük bir sonbahar resmi ile veda etmek istedim..

10 Kasım 2012 Cumartesi

Bulut Atlası


Neler yapıyor bu kız nerelerde, ohooo bu kadar da boşlanmaz dediğinizi biliyorum İstanbudayım azıcık daha uzadı dönüş günün. Şimdi sizlere ders çalışma arasında verdiğim küçük molalardan birinde sevdiceğimle gittiğimiz ve son zamanlarda izlediğim en güzel film diyebileceğim bir filmi tavsiye etmek istedim.
Bulut Atlası..
Sıkılmadan izleyeceğiniz kurgusuyla sürekli dikkat toplayan ve bir saniyesini bile kaçırırsam bütün filmi kaçırırım dedirten bir film.
Filmle ilgili tek olumsuz eleştirim keşke dublaj yapsalardı.
Oyuncuları gayet iyi belli ki tutabilecek bir iş ama film zaten ful dikkat gerektiriken bir de benim gibib yarım yamalak ingilizcesi olanlar ya da hiç olmayanlar şaşı olma teklikesi yaşayabilirler :)
Ama yine de değecek bir film. Gidin görün derim. Hemde böyle yağmurlu havalarda yapılabilecek en iyi şeylerden biridir sinema.
Şimdilik hepiniz öpüldünüz. Sevgiyle kalın Sevgi herşeyi değiştiri ;)

6 Kasım 2012 Salı

İstanbul :)


Bir görünüp bir kayboluyorum, sizleri çok ihmal ediyorum farkındayım ama totoşumun üstüne bir türlü oturamıyorum ki. Yine İstanbul'dayım yarimin yanında. Biliyorsunuz güz döneminden kalan derslerim vardı. Ocak'a kadar gidip geleceğim böyle İstanbul'a şimdide sınavlarım var bu nedenle geldim. Kalışım uzun 3 haftacık kadar :)
Yarim aralık da askere gidiyor. Son zamanlarımız çok üzülüyorum. İçim acıyor. Beş ay diye avutuyorum kendimi ama nasıl geçer bilmiyorum ki hiç.
Şimdi sizlere İstanbul'dan bildiriyorum işte bu dedikoduları. Bir yandan da ders çalışıyorum daha doğrusu sınavda teslim etmek üzere ödev.
Arada sırada vakit buldukça sizlere haber vereceğim böyle. Sevgiyle kalın :):)